he
22 Mayıs 2018 Salı
içkanamam
sevdayla arandaki tek engel tanrının çektiğidir.
bu bir yalandı.
acı çekmek de özgürlük değildir.
bu da bir o kadar yalan.
sevda bir insanın basit bir koridoru defalarca kez arşınlamasıdır.
özgürlük, otobanın her metresinde yeni bir manzaraya gülümsemektir.
şimdi ben sevdayı seçersem, sen özgürlüğü seçersen...
sevda engel midir bir otobanı baştan başa geçmeye? değildir.
başladığın yere aidiyetini yitirmedikçe değildir.
neden yapıyoruz bunu sevdiğim şair?
bir şiir fazla neden yazıyoruz?
şu farklı uçlardan baktığımız tablo Da Vinci imzalı.u
mesela salladığım salıncakta senin çocuğun olmalı...
tartıştığımıza değer, elbet değer fakat,
fakat parmaklarımı öpmüyorsun beyaz kesiyor saçlarım.
tartışalım, bir şiir fazla olsun her zaman, -gerekliyse.
ama gözyaşım, içkanamam, kadınım, sevdiğim...
ama nasıl desem şimdi bunu?
bir kalbin atış nedeni tartışılamaz, tartışması teklif dahi edilemez, -demeyeceğim.
sadece söylemeliyim ki,
ben de gerçekleri göreyazıyorum zaman zaman.
tenimde biliyorum ki, sana giden yollarda çevirme var.
'sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun'
bense sadece, dünyanın başka bir köşesinde,
o toprağı öpüyorum.
şimdi, iki toprak birbirine ne kadar yabancı olabilir?
insanlığa bir fayda daha olsun diye,
biraz da reçetenin çin seddi boyunca uzak olmadığını görelim diye,
bir deney yapmak isterdim.
benim göz yaşım, senin yanağından aksa...
benim göz yaşımla ıslansa yüzün,
dudağındaki kahve lekesinden geçip dudağına erse,
erse dudağına bir an tadını alsan kendinin.
senin, benden süzülen senin,
tadını.
yani bu tabii ki engellemeyecektir küresel yozlaşmaları.
fakat en azından uçsuz bucaksızlaşırcasına sevmeye denk gelir.
şimdi sen sanıyor musun aramıza okyanus dökülse,
aramıza set çekilse,
bu seni benim damarlarımdan sürgün eder?
etmez.
mesela sevda beş para etmez, bu yüzyılda.
ama nereden baksan beş yüz tebessüme denktir saniye başına düşen gelir.
başına düşen gelir.
başına yağmurlar üşüşen gelir.
dünüme sahiptin, yarınlarıma bedelsin.
belki de öyle değil.
fakat kalbinde nasılsa öyledir.
sen benim ellerim ve
sen benim ellerim ve...
82 huzur, 83 hayat.
ölmek var öpmek yok.
kavuşmak yok ölmek var.
ölmek var çok susadım.
15 Mayıs 2018 Salı
berrak su, kırmızı balık
budamak eylemi, parça tesirli bir bomba,
tam ortamıza koyulmuş, ikişer metre mesafede.
şimdi sen beni sevsen tabii ki asgari ücret bir anda yükselmez.
mesela saçının kızılı akıp bayrağı boyamaz,
ancak kalbimi boyar.
ki bu yeşermesi için yeterli olacaktır yeşilçam'a has gecelerin.
şimdi bize iki kadeh lazım.
şimdi bize iki kadeh de lazım değil.
biz ki, karşılıklı yürüyüp ortada saramayan birbirimizi,
içmek kusur kalsın.
şimdi ben sana gri bir hayattan bahsetsem saatlerce, ne fayda?
şimdi ben sana, ne güneşin ışığında, ne bahçenin çimeninde renk kalmadı desem, ne fayda?
kan kızılısın sevgilim.
güç kızılısın.
uzak kızılısın.
o yüzdüğün yerde yeşilçam'dan fırlama abartılı sevdamız yok.
çünkü bu bir sancak sevgilim, bu hayat kavgasında yani.
bu bir sancak sevgilim, bu sonsuz sevdaların sancağını muhakkak tutmalı iki şair karşılıklı.
mesela senden "hissiyatını" almak, amatör bir aşığın işi.
bir çocuğun.
sadece tapmak isteyen bir çocuğun.
ahmak, sarsıntılı bir çocuğun.
fakat kızılın en güzel tonunda sevda, o çocuğu hasretin kollarında yoğurdu.
şimdi görsen, ancak bakışından tanırsın onu.
teninin ışığına boğulan gözbebeklerinden.
sevgilim, önümüz haziran.
bana göre her şeyi, son raddeden bir adım önce yapmak lazım gelir.
çünkü son raddede ihtiyaç büyür.
büyüyen ihtiyaç, iz bırakır.
7 Mayıs 2018 Pazartesi
yüz lira
birazcık dava adamıyım,
bir de çok yalnızım.
ayrıca balık da değilim,
beni balıklıkla itham etmeyin!
benden özür dilemene gerek yok,
selam versen yeter.
ayrıca muhtaç da değilim,
sadece bir vapura binmeliyim.
ciddiye alın çünkü yalnızım,
yeterince yalnızsa insan bir kıtayı havaya uçurabilir.
ayrıca bıyığımda beyaz bir tel var,
lütfen hor görmeyin!
Ahmed Arif dedi diye değil,
hakikaten bu zindan bir rüyaya çalıyor.
ayrıca bu bardağı kulpundan tutmakta zorlanıyor değilim,
sadece günün ilk ışıklarını beklemek zor.
duydun mu bilmem yoruldum,
şarkımız da havada asılı kalmış öylece.
ayrıca ben yalancıyım şarkımız dedim,
bizden kalma bir anının melodisi!
beş dakika daha arayacağım umudu,
bulamazsam dış güçler, üst akıllar kazanacak.
ayrıca beynim kaosa açmasa kollarını,
ayıptır söylemesi bir hain daha asılacak.
gün devriliyor dumanlı göğde,
allahım benim canım yırtılıyor.
ayrıca yuvarlanan bir üzüm tanesini andırıyor mevsimler,
beni sol şakağımdan vurana yüz lira vereceğim!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)