he

6 Kasım 2014 Perşembe

şarapla kaçmak, kalanlardan

ağza alınmayacak bir mevsim bu
düşmeye elverişli herkesi yapraklarla örten
ve tüm bu yollarda
hiç kimse olmadan da yürüyebileceğimi biliyorsun
ki cesarettir ışıksız yollarda, hayatlarda sürünmemizi sağlayan
cumartesi sabahları bilumum mitolojik yaratıklar yakama yapışıyor
geride bıraktığım tüm o yollarda
sürünürken bıraktığım kan ve salya izini takip ediyorlar
ve bir köşeye çekilip ölümü bekleme kararımı sabote ediyorlar gecenin ilk sancıları ve 
yardım çığlıklarında
hatıralardan takip edip buluyorlar beni ve her zaman hak ettiğim kadar hırpalanıyorum,
hırpalandığım gibi, gece üzerime kapanıyor
geceleri hayatıma dahil olan her şey üzerime kapanıyor
bir zamanlar tarifsiz mimari işçiliği olan bir harabe üzerime kapanırken
şarapla kaçıp kurtarıyorum kalan ömrümü
şarapla kaçıp kurtarıyorum kalan acıları, kalan inlemeleri, kalan karanlığı, ve belki de kalan parıltıları
acımasız bir gecenin burukluğundan ve çeşit çeşit çöl susuzluklarından
şarapla kaçıp kurtarıyorum beni ve bana dair her şeyi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder