he

7 Ocak 2019 Pazartesi

inanç değil


zihnim bir süvarinin attan düşüşünü andırıyor.
attan düşen süvari, artık piyade oluyor.
bir serapta görüyorum, bir çiçek, kıpkırmızı,
yanında manşetlerini görüyorum, bir gazete, bembeyaz.
"bir şair, sevdalı olduğu kadına 'tek güzel kadını dünyanın' dedi! emperyalizm son nefesini veriyor mu? dünya, bu ren..."
güzel bir manşet bu, ben görüyorum.
şarapnelleri dolanıyor ciğerimde, sen görmüyorsun.

kedim var, kedim dört yaşında.
yurdum yok, henüz doğmadı.
dünya, bu renk bir sevdaya hazır değildi,
madem değildi, ya seni saklayacaktı ya beni.
saklamadı.
sen de saklanmıyorsun tabii ki, fakat ben bakamam o yandan,
seni saklandığın yerde bulmuyorsam, kovacağından değil!
mutlu olduğuna inandığımdan. *daha

iyi bir gitarist olduğum için iki haftada bir çalıyorum.
iyi bir şair olduğum için rakıdan rakıya yazıyorum.
gelişmeye inanmadım hiç, dengeye inanmadığım gibi.
bak, işte kaos, kel kafamda dönüp duruyor.
büyük gemiler görüyorum
bunlar birer fırsat, kalibreleri belirsiz, dünsüz.
nereye kulak assam, nereye göz diksem dünsüz!
ah dünsüz, ben dünsüz, umutlar dünsüz.

geceye daha çok var.
önceki gece ne zaman bitti, bilmiyorum.
ben "gözlerim neden mavi değil?" diye üzülenleri hiç anlamadım,
ve ben gözümün renginden bağımsız,
damarlarımdaki, ciğerlerimdeki seni,                  -çünkü kan da yenilenir, nefes de.
utangaç bir misafir gibi, sessizce dinliyorum.
biz, müziğe karışıp 'bir' olmazsak,
gecelerimin voltaları, zihnimin sızıları kalan günlerime eşlik edecek, biliyorum.

varsan mutluluk, yoksan kahır için,
buradayım.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder